Herif pisliğin teki çıktı Rıza Baba.
Yani pisliğin teki değil tabii ki ama felfena takıntılı bir insanmış. Geçenlerde çalışırken dinlediğim
şu podcast sayesinde hafiften kendisi hakkında bilgi sahibi olma şansı yakaladım -müsait değilim canım kültürleniyorum-.
Beni etkileyen/ilgimi çeken kısımlardan 3 5 cümle ile bahsedeceğim, kalanını dinlemek isterseniz link olarak ekledim. Bu bölümü tavsiye ederim ama genel olarak pek bi fikrim yok podcast kanalı hakkında.
---
spoiler ---
-Duygularını aşırı uçlarda yaşadığı için kötü giyinen madencileri gördüğü için iyi giyinmeyi kendine yediremeyip büyük bi merhamet duygusuyla bütün kıyafetlerini dağıtmış. Üstelik kendine de çuvaldan pantolon diktirmiş.
-Babası papaz ve kendi de dinine aşırı bağlı bi insan. Hayatının bi döneminde papaz olmak istiyor ancak papaz olamıyor. Misyonerliğe yöneliyor. Ancak İncil'e kendi yorumunu katmaya başladığı ve amacını saptırdığı için kovuluyor.
-Günebakanlar tablosunda çiçekler hayatın farklı dönemlerini temsil ediyormuş.
-Patates yiyenler, birden fazla insan olan nadide tablolarından Aldığı kötü yorumdan sonra tekrar pek fazla grup resmi çizmemiş. *
---
spoiler ---
Nerede rastladığımı hatırlamadığım güzel bir sözü ile de bitireyim.
"İnsanları sevmekten daha sanatsal bir şey olmadığını düşünüyorum. (I feel that there is nothing more truly artistic than to love people.)" -Vincent van Gogh
*edit:
Louise teşekkürler düzeltme için